Gastronomi sadece yemek değildir. multidisipliner bir alan olan gastronomi içerisindeki diğer özellikler ile değer kazanır. İnsanların çoğunluğunun kendi kültürünü benimseme duygusunu dikkate alacak olursak aynı zamanda bu kişiler birer gastromilliyetçidir' de diyebiliriz. gastromilliyetçilik birey'de başlar ve devletin en üst kademesine kadar ilerleyerek gastrodiplomasiye uzanır. gastromilliyetçilikten gastrodiplomasiye uzanan serüvende ana tema aidiyetlik duygusu ve kendinden olanı
Gastronomi Ve Gastro Milliyetçilik...
Gastronomi sadece yemek değildir. multidisipliner bir alan olan gastronomi içerisindeki diğer özellikler ile değer kazanır. İnsanların çoğunluğunun kendi kültürünü benimseme duygusunu dikkate alacak olursak aynı zamanda bu kişiler birer gastromilliyetçidir' de diyebiliriz.
gastromilliyetçilik birey'de başlar ve devletin en üst kademesine kadar ilerleyerek gastrodiplomasiye uzanır.
Gastromilliyetçilikten gastrodiplomasiye uzanan serüvende ana tema aidiyetlik duygusu ve kendinden olanı benimsemek diyebilirim. Bu duygular her coğrafyada yaşayan bireylerde ve o coğrafyayı yöneten devlet kademelerinde mevcuttur.
Bunlara bir örnek vermem gerekirse Türkiye gastronomisi yada X- ile gastronomisi dendiği zaman bu alanın içerisine gastromilliyetçilik kavramlarından olan;
* Mutfak Kültürleri,
* Örf Ve Adetler,
* Gelenekler,
* Pişirme Teknikleri,
* Ritüeller,
* Bilinci Yaratan Aidiyetlik Duygusunun Asıl Kaynakları,
* Sofra Kültürü,
* Gastronomi Araştırmaları Kaynakları,
* Tohum ve çelikleme üretim,
* Tarımsal Üretim,
* Üretim Kaynakları,
* Coğrafyaya Adapte Olan Ürünlerin Sürdürülebilirliği,
* Beslenme Kaynaklarının Yaşatılması,
* Tarımsal Tekniklerin Meydana Getirdiği Ürünler,
* Fikir Zenginliğinden Doğan Yeni Mutfak Akımları,
* Coğrafyadaki Halkların Mutfak Kültürlerinin Birleşiminden Doğan Yeni Füzyon Lezzetlerinin Oluşumu,
* Mevcut Coğrafya İklimine Taşınan Yeni Ürünlerin Oluşumu (Avokado, Passiflora, Ejder Meyvesi Vb. Tropikal Yiyecekler)...
--diyebiliriz. Burada önemli bir konunun altını çizmem gerekirse hindistan ve bölgesine ait olan Anacardiaceae ailesinden mango, akdeniz ikliminde bilinen ismi ile meneviş, menengiç, damla sakızı ile aynıdır. Bizim iklimimizde asırlardan bu yana mevsimsel değişiklikler ile meyve özelliklerinde "çıtırık" halini alan mango hindistan coğrafyasında "mango" isimli bir meyve haline gelmiştir. her ikisi de ait oldukları coğrafyada kendi haline yetişebilmektedir.
Buradaki sonuç tohumun korunması, izolasyonu ve yetiştirme tekniklerinde ve doğal süreç ile ilgili ürünü ve tohumu coğrafyanının değiştirmiş olduğu bir sürecin sonucunu görüyoruz.
Ama sürdürülebilir ürünün üretilmesinde çelikleme ya da aşılama yöntemi ile tarımsal geleceğimizde her ne kadar mangonun anavatanı olmasak'ta denemeler sonucunda akdeniz ikliminde mango yetiştiriciliğinin de mümkün olduğunu görüyoruz. Bu deneme örneklerini başka bitkiler ile Türkiye coğrafyasında çoğaltmak mümkündür.
Ama bu gün ekilen tohumların 100 yıl sonra coğrafyamızda nasıl bir evrim geçireceğini şimdiden bilmek mümkün değildir.
Her coğrafya için geçerli olan kural ürünü yetiştirmekten çok tohumun korunması ve ürün kalitesinin sürdürülebilirliğidir. Nasıl çicek zamanı doğal döllenme ile etraftaki diğer bitkiler vesilesi ile tohum genleri uzun vadede değişiyorsa özellikle coğrafyaya taşınan ürünlerde "çoğaltma" ve tohum güvenliği farklı ziraat teknikleri gerektirebilir.
Has Aşçıbaşı Ahmet ÖZDEMİR
Osmanlı ve Türk mutfağı Dünya Gönül Elçisi
Uluslararası Gastronomi ve Mutfak Danışmanı
Önemli Not:
"Gastromilliyetçilik & Mutfak Kültürü Milliyetçiliği Nedir?" Makalesinin tamamını aşağıdaki orijinal metinden okuyabilirsiniz...