Tamamen Avrupa standartlarında belki de daha üstün bir şehir. Özellikle putrajaya bütün şehirlerden daha üstün, sakin ve daha da güzel. Putrajaya sadece 12 yıl geçmişe sahip bir şehir. Yani şehirdeki en eski bina maksimum 12 yıl geçmişe sahip. Ülke bütün resmi binalarının tamamını burada toplamış. Hatta zekice bir planla uluslararası yada Malezya menşeli firmalar da ana merkezlerini bu şehirde inşa etmişler. Aynı şehir ama ayrı bir bölge. Cyberjaya... Ne kadar uluslararası ve yerli büyük firma varsa hepsinin merkez binası ‘da burada.
Putrajaya ve Cyberjaya şehirlerinden bahsedecek olursak en dikkat çekici özellik şehrin ortasına bir nehri andıran yapay bir gölet oluşturmuşlar. Bu Gölet’in üzerine de köprüler yerleştirmişler. Ama son derece mimarisi ile şehre güzellik katan modern köprüler. Ayni zamanda bu göle balıkta bırakmışlar ama 20 sene boyunca balık avlayanı sorgusuz sualsiz hapse atıyorlar. Gölün farklı noktalarına yapılan su altı ışıklandırma sistemleri tahminimi göre ciddi maliyetler taşıyor.
Öyle bir cami yapmışlar’ ki puturaja’ ya ya inanılmaz güzel... Tabi bizim Sultanahmet yada Selimiye ile ayni teraziye koyulamayacak kadar tarihi motifler taşımasa da kendine has bazı güzellikleri var caminin. Özellikle ciddi anlamda turistler geliyor buraya. Hatta caminin girişinde Müslüman olmayan turistlere özel bir stant açmışlar ve burada camiye girmek için uygun kıyafeti olmayanlara özellikle bayanlara göre düzenlenmiş kendinden şapkalı pardösü şeklinde kıyafetleri belirli bir ücret karşılığında kiraya veriyorlar. Hem camiye bir destek hem de görmek isteyenlere bir hizmet.
Şehrin her tarafı parke taşları ve seramikle kaplanmış. kaldırımlar o kadar geniş ki muhtemelen daha ayak basılmamış noktaları olduğundan eminim. Yeşili o kadar güzel dizayn edilmiş’ ki kelimelerle ifade etmek çok zor. Bizim ormanlarımızda yeşilin her tonunu görebilirken burada yeşilin muhtemelen 2 yada 3 tonunu görebiliriz. Çünkü mevsim itibari ile burada her yer her zaman yemyeşil ve mevsim yaz. Ayni zamanda bu şehirde uluslararası restoranlar olsa da eğlence kulüpleri yada alkol satışı yok. Yani yasak. Ama köprüden karşı tarafa geçtiğiniz zaman bunların hepsini bulabiliyorsunuz.
Devlet binalarının olduğu alanda yerleşim bölgesi yok. Aileler için şehrin öbür yanında yerleşim bölgeleri yapılmış. Okulundan spor komplekslerine, büyük marketlere ve alışveriş merkezlerine ulaşmak pekte zor değil. Toplu taşıma araçları falan da yok burada çünkü bu memlekette arabalar çok ta ucuz olmasa da her evde kişi sayısına göre araç var. Toplu taşıma tercih edilen bir unsur değil çünkü buna ihtiyaç yok. Avrupalı şehir mimar ve mühendisleri tarafın dan şehrin planı çizilmiş.Washington dc ye benzetilmek istense de bana göre daha da güzle bir şehir ortaya çıkmış...
Malezya krallıkla yönetilen ve çok partili demokratik sisteme dayalı bir konfederasyondur. Konfederasyonu oluşturan federal eyaletler de krallıkla yönetilir. Batı Malezya'da bulunan eyaletlerin krallarından biri dört yıllığına genel kral, yani "yüce başkan" seçilir. Ülke 31 Ağustos 1957'de yürürlüğe konan anayasayla yönetilmektedir. İki meclisli bir parlamenter sistem uygulanmaktadır. Birinci meclis 69, ikinci meclis 180 üyeden oluşur. Bu meclislerin üyeleri serbest genel seçimlerle belirlenir. Malezya Birleşmiş Milletler, D-8, İslam Konferansı Örgütü, Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği, İngiliz Milletler Topluluğu ve Uluslararası Para Fonu gibi birçok uluslararası örgüte üyedir.
Malezya Güneydoğu Asya ülkeleri içerisinde yıllık kalkınma oranı en fazla olan ülkelerden biridir. Malezya, ekonomik açıdan kendi kendine yeterlidir. Enflasyonu düşük, güçlü bir sermaye yatırımına sâhip ekonomisi, sürekli gelişme içerisindedir.İşsizlik oranı % 7 civarındadır. Önceleri kauçuk ve Kalay’a bağlı kalan ekonomisi, 1980 yılından sonra daha başka alanlara da sarkmıştır. Serbest dış alım ve hür teşebbüsün tesirindeki ekonomi 1980 yılında % 8,5 lük artış hızı göstermiştir. Kişi başına düşen milli gelir 2000 dolardır. Yıllık milli hasılanın % 18 ini imalatçılık , % 23’ünü tarım, % 4'ünü de madencilik teşkil eder.
En önemli ürünleri kauçuk, hindistancevizi, pirinç, muz, patates, ananas, hurma, mısır, çay, Tütün’dür. Orman ürünleri bakımından oldukça zengin olup, özellikle kerestesi çok makbuldür. Maden bakımından da zengin bir ülke olan Malezya, kalayüretiminde dünya birincisi olup, dünya kalay üretiminin % 70'ini karşılar.
Diğer önemli madenleri demir, boksit, petrol, manganez, altın, tungsten ve titandır. Sanayide Güneydoğu Asya ülkeleri arasında ileri bir seviyededir. Başlıca ihracatıkalay, kauçuk, demir filizi, boksit, kereste, teneke kutu ve palmiye yağıdır. Dışarıdan makina, kimyevi maddeler, teknik araç ve gereçler almaktadır. Balıkçılık ve turizm önemli gelir kaynaklarıdır.
Kaynak :Aşçı Haberleri
Yurt içinde ve yurt dışında ihtiyac duyan kişi ve kurumlara;
Yiyecek ve içecek alanlarında restoran ve konaklama ve işletmelerine belirtilen konularda osmanlı ve türk mutfağı, osmanlı saray mutfağı, anadolu mutfağı konseptlerinde uluslararası konumda has aşçıbaşı Ahmet Özdemir olarak yiyecek ve içecek danışmanlığı, mutfak danışmanlığı, işletmeci körlüğü konularında mesleki eğitim ve danışmanlık hizmetleri vermekteyim. İlgili projeler için mesleki bilgilerime ihtiyac duyan kişi ve kurumlar Türkiye saati ile sabah 10:00 ila aksam 22:00 saatleri arasında tarafım ile bağlantıya geçebilirler..